Eureka!

Karnınız aç. Cebiniz boş. Yolda yürürken. Bir torba domates tohumu buluyorsunuz. Sevinçten havalara uçuyorsunuz. Kaderim değişti. Artık karnım doyacak diyorsunuz. Yakınlarınıza haber veriyor. Açlık bitti! diye haykırıyorsunuz…!” Sonra. Tohumları torbadan çıkarıp. Bir betonun üstüne serpiyorsunuz. Ve domateslerin olmasını beklemeye başlıyorsunuz. Bekleyin bakalım. Domatesler ne zaman olacak! Olacak mı?

Okumaya devam ediniz >>

Ortada bir iş vardır. Çalışırsınız. Ama bir de o işin yönetimi vardır… Ortadaki işi yapmak için. İnsanlar vardır. İşi onlar yaparlar. Ama bir de. O insanların yönetimi vardır… İnsanlar. O işi yapmak için. Kaynaklar kullanırlar. Yani. İşi yapmak için. Kaynaklar vardır. Ama. Bir de o kaynakların yönetimi vardır.

Bu böyle devam eder gider. İşler. İnsanlar. Kaynaklar. Ve her birinin yanıbaşında da. Yönetim işleri… Peki bütün bunlar. Bu işler neden yapılır? O insanlar neden çalışır? O kaynaklar neden kullanılır? Derseniz eğer. Akılda bir hedef. İlerde de. Ulaşılmak istenen bir sonuç. Vardır da ondan!  Yani bir amaç.

İşte tam da burada. Karşımıza çıkan. Yine. Yönetim’ dir. İş değil işin yönetimi. İnsan değil. İnsanların yönetimi. Kaynaklar değil. Kaynakların yönetimi. Bizi sonuca götürür.

Artık özetleyelim. Şöyle diyelim.

Neleri bulduğunuz. Nelere sahip olduğunuz. Tabii ki önemlidir. Ama. Daha önemlisi de var! Bu nedir bilir misiniz? Daha önemlisi. Sahip olduklarınızı. Nasıl kullandığınızdır. Sahip olduklarınızla ne yapabildiğinizdir. Sahip olduklarınızı. Hangi niyetlerle. Kimler için kullandığınızdır. Yani daha önemlisi. Sahip olduklarınıza. Neden sahip olduğunuzdur. Ve sonuç olarak. Sahip olduklarınızın. Yönetimidir. Akıl ile. İyilik için.

Mesela. Bir futbol takımı yöneticisi olun. Ünlü ve yetenekli bir futbolcunun. Transferini gerçekleştirin. Hem de yüklü miktarlarda. Döviz ödeyerek. Onu takıma katın. Seyirciyi memnun edin. Taraftarı umutlandırın. Ama. Eğer onu sahaya çıkaramazsanız. Ya da Sahaya çıkıp. Oyuna katıldığında ise. Takıma faydalı olmasını. Sağlayamazsanız.. Bu ünlü. Ve değerli futbolcuya sahip olmak. Ne işe yarar ki?

Kasadaki para. Depodaki malzeme. Bellekteki bilgi. Atölyedeki makinalar. Yeraltındaki madenler. Evdeki eşyalar. Torbadaki tohumlar. Deniz altındaki gaz. Dolaptaki yağ, un, şeker… Hepsi. Sahip olunan imkanlardır. Ama. Durup durdurdukları yerde. Hiç bir işe yaramazlar! İşe yaramaları. Bir sonuç vermeleri için. Bunların işlenmesi. Bunların kullanılması gerekir.. Bunların bir sonuca ilerlemesi için. Tüm bu imkanların. Yönetilmesi gerekir. Akıl ile…

Akıllı yönetim yok ise. İyi sonuç yoktur. Neyi bulursanız bulun. Neye sahip olursanız olun.

Gelelim sahip olma konusuna.

Eğer. Hazır bir şeye ulaşıyorsanız. Bulmak. Ve sahip olmak. İşin sadece ve sadece başlangıcıdır.

Bir şeylere sahip olmanın. En önemli kısmı. Nasıl sahip olduğunuzdur. Bu bazan kolaylıkla. Bazan da zorlanarak olur. Bazan uğraşarak. Emek vererek. Olur. Kimi zaman ise şans ile. Beklenmeyen rastlantılarla olur.

Sahip olmak. Bazan var olanı bulmak. Bazan ise olmayanı yaratmak yoluyla olur. Kimi zaman da. Olmayanı. Ve asla olamayacak olanı. Sanki. Bulmuş gibi yapmakla. Ya da olanı. Ama pek de kullanılabilir olmayanı. Çok da faydalıymış gibi göstermek ile olur.

Sahip olmak. Ve sahip olduğunu kullanmak.

Bir akıl. Bir emek. Ve bir ahlak işidir.

Kolaycılık. Kapkaç’cılık. Ve Gösteriş işi değil!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s