Robinson Crusoe’ yu düşünelim. Issız bir adaya düşen ve bu adada yaşayabilmek için tek başına mücadele veren. Çalışan. İşler yapan. Dışardan bakalım. Ne görürüz bu adada? Bir insan ve bir amaç . Robinson ve hayatta kalma amacı. Peki, bu adada “yönetim” var mıdır? “Yönetici” var mıdır? Yoktur! Çünkü ikinci bir insan yoktur. Ne zaman ki adada bir”cuma” ortaya çıkacak. Ne zaman ki, bu iki insan “ortak bir çaba” ya girişecekler. İşte o zaman bir yönetim olayı başlayacaktır. Yöneticilik ihtiyacı doğacaktır. Yani, yönetim yalnızca işlerle ilgili değildir. İşler amaca hizmet eder. Ve işleri insanlar yapar. Basitçe söylersek: Organizasyonda iş’ler vardır. Ama. Eğer amacınızı kaybederseniz. Ve, eğer insanları unutursanız. Yönetemezsiniz. Yönetici değilsiniz.