Yönetemeyenler 4 – Şifre

Evet! Her şey düşünce ile başlar. Bir yönetici için de. En temel yetenek. “Düşünme yeteneği“ dir. Çünkü. Eğer bir yönetme gücü aranıyorsa. Bunu besleyen kaynak. Düşünce gücüdür.. Düşünce gücüne sahip olamayanlar. Yönetme gücünü bulamazlar! Peki. Bir yönetici düşünme gücünü. Esas olarak. Hangi amaçla kullanır? Düşünme gücünü. Esas olarak. Neye odaklar? Tabii ki. “Sonuç” almaya! Beklediği sonuçlara ulaşmaya! Odaklar. Onun asli görevi bu!.. Tamam. Peki düşünceleri hayata geçirip. Bu Sonuçlara ulaşmak için ne gerekir? Harekete geçmek. Çalışmak. Yani eylem… Bu da tamam. Ama sorun şu ki….

Evet. Tam da bu noktada bir sorun var! Bir zorluk var! O da şu! Yönetici, düşüncelerini. Tek başına gerçekleştiremez. Sonuçlara ulaşmak için. Yönetici her şeyi tek başına yapamaz. Yapabilir mi? Hayır! Bilgisi, becerisi, zamanı buna yetmez. Bu durumda  yönetici. Ortak amaç doğrultusunda. Sonuç almak için. Diğer insanlarla birlikte çalışmak zorundadır. Asla ve asla unutulmaması gereken konu bu! “İnsanlarla birlikte çalışma”. Bu bir  Gereklilik değil! Bu bir zorunluluktur. . Çünkü. Yöneticinin. Kendisine bağlı çalışanlar vardır. Ve onlarla. Ast üst ilişkisi çerçevesinde çalışır. Bu arada. Hatırlatalım. Yönetici. Ünvanı olan kişi değil. Astları olan kişidir. Kendisine bağlı astı olmayan bir kişinin. Ünvanı ne olursa olsun. General olsun, müdür olsun, şef olsun.. Ne olursa olsun! Yöneticilik işi yoktur! O kişi. Bir yönetici değildir.

Bu durumda. Şu soruyu sormalıyız. Bir yöneticinin astları ile olan. Ast – Üst ilişkilerindeki temel kural nedir?

Bu kural yönetim tanımı içinde görülebilir. Kısaca. “Yönetim, başkaları üzerinden amaca ulaşmaktır”. Yani bir amaç vardır. Ve bir de başkaları. Yönetici de. Başkaları üzerinden. Amaç yolunda. Sonuca ilerleyen kişidir. İşte basitçe. Kural budur: “Yönetici çalışmaz. Çalıştırtır”. Ama sakın ola. Bunu. Başkalarını kullanmak olarak algılamayalım! Kendini kullandırmak olarak da algılamayalım! Bunu. Farklı roller altında. Birlikte çalışmak olarak anlayalım.

Özetlersek. Yöneticinin işi. İşleri yaptırtmaktır.. Yönetici operasyonel iş yapmaz. Yaptırtır. Yapmak ve Yaptırtmak! İkinci sözcükteki eklenti. Yani “tırt”. Yöneticinin tüm sorumluluklarının. Bir şifresidir. Aynı zamanda da. Yetersiz yöneticinin. Beceriksizliklerinin görüldüğü. Acemiliklerinin ortaya saçıldığı noktadır. İş yaptırtamayanlar. Yönetemeyenlerdir!… Bunu hafife almayın. “Ben söylerim, o yapar!” Deyip geçmeyin. Geçemezsiniz! Geçmeye kalkarsanız da. Sonuç alamazsınız! Yani başarısız olursunuz.. Bu sebeple yönetici. Diğerleri ile nasıl çalışırım? Başkalarını nasıl çalıştırırım? Soruları üzerinde dikkatle düşünmelidir..

Bunu basit bir şekilde açıklayalım.

Yöneticinin iş yaptırtabilmesi için. Baştan savma. Laf olsun. Gösteriş sürsün diye değil. Doğru dürüst yaptırtabilmesi için. Çalışmaların başından sonuna. Üç ana noktaya odaklanmalıdır. İşler. İşleri yapan insanlar. İşlerin yapıldığı ortam. Yani. Yönetici. İşleri yapılabilir. İnsanları da yapabilir kılmalı. İş ortamını da çalışılabilir hale getirmelidir. Bunlardan biri zayıf kalsa. İşler yürümez!

İşleri yapılabilir kılmak,

Esas olarak. İşleri tanımlamak. Sorumlulukları çerçevelemek. Bunun gerektirdiği. İmkanları, kaynakları ve araçları hazırlamaktır. Mesela bir yangın çıktı. Ve itfaiye araçları bozuk. Bir salgın çıktı. Aşılar vaktinde gelemedi. İşte bu. Yöneticinin. Yöneticilik işini yapmadığını gösterir.

İnsanları yapabilir kılmak,

Esas olarak. İnsanları yetiştirerek bilgilendirip becerilendirmek. İşlerin yapılmasını gerektiren yetkileri devredip. Güçlendirmek. Ve iş yapmaya isteklendirmektir. Mesela. Bir şehir göçmen akınına uğradı. Belediyeler yetkisizlikten. Göçmen sorunları ile başedemiyor. Ya da bir salgın felaketi oldu. Sağlık elemanları. Müdahele etmekte isteksiz. İşte bunlar. Yöneticinin. Yöneticilik işini yapmadığı anlamına gelir.

İş ortamını çalışılabilir hale getirmek,

Esas olarak. Çalışanların İlişki ve iletişimini kolaylaştıran. Organizasyonel düzenlemeler yapmak. Çalışmaları etkinleştiren mekansal ve fiziksel kolaylıklar sağlamaktır. Mesela. Bir salgında. İlgili kurumlar işbirliğine yanaşmıyor. Mesela bir göç dalgası kenti sardı. Vatandaş nasıl davranacağını bilemiyor. Bir deprem felaketi oldu. Bölgeye ulaşılamıyor… İşte bunlar da. Yöneticilerin uyuduğuna işaret eder!

Sonuç şudur ki. Yönetilemeyen iş. Yapılamaz! En azından. Doğru yapılamaz. Tam yapılamaz. Zamanında yapılamaz. İş yapılamayınca da. Sonuç alınamaz! Peki bu durumlarda. Sonuca ulaşamamanın. Sorumlusu kimdir? Hiç kuşkusuz. Sorumlu. Yöneticidir! Çünkü. Yönetici görevleri. İş yapma sorumluluğunu. Astlarına devreder. Ama. Sonuç alma  sorumluluğunu. Devredemez. Devredecek olduğunu düşünse. O zaman. Yöneticiye ne gerek var ki!

Her durumda. Çalışanlar “işlerin yapılmasından” sorumludur. Yöneticiler. “İşlerin sonuçlarından” sorumludur. Bu kadar açık! “Sonuçların hesabı. Yöneticiye sorulur“. Mesela bir tren kazası oldu. İnsanlar hayatlarını kaybetti. Bunun hesabını kim verecek? Makinist mi?.. Bir salgın oldu. İnsanlar hayatlarını kaybetti. Bunun hesabı kime sorulacak. Sağlık elemanlarına mı?..

Mehmet Akif’ in. Bir şiirindeki dizeler.Bu soruların cevabını. Çok veciz olarak açıklar: “Kenar-ı Diclede bir kurt kapsa koyunu, Gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar onu!”

Gücün sahibi. Sonuçların da sahibidir. Hesap vermekten kaçamaz!

Devamı gelecek >>

Önceki yazı: Yönetemeyenler 3 – Düşünemeyenler

İzleyen yazı: Yönetemeyenler 5 –

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s