Boyut. Uzay. Yüzey. Çap. Teğet. Üçgen. Yay. İkizkenar. Artı.… Öylesine seçtim. Geometri kitabından. Daha da sayabilirim. Düşey. Çember. Açıortay. Taban. Eşit. Türev. Yatay.… Bu liste uzar gider. Mustafa Kemal türetmiş bu sözcükleri. Başlıkta. Anlamadığınız. Okuyamadığınız harf yığını var ya. Ona da “Eşkenar üçgen” demiş. Ne kadar yalın ve anlaşılır değil mi? Hepsi, kendi yazdığı Geometri kitabında. Siz hiç, geometri kitabı yazan bir önder duydunuz mu?
Okumaya devam et >>
Bu bir Fen kitabı. “Fen”. Türk Dil Kurumu başuzmanı Agop Dilaçar. Kitabın yazılış öyküsünü şöyle anlatır: “1936 sonbaharında bir gün. Atatürk beni özel kalem müdürü Süreyya Anderiman’ ı da yanıma katarak. Beyoğlundaki Hachette Kitabevine gönderdi. Uygun gördüğümüz fransızca geometri kitaplarından birer tane aldırttı…”. Öykü devam ediyor. Ama.
Hachette deyince aklıma geliverdi. Anlatmadan geçemem! Öyle bir kitabeviydi ki burası!.. Aydınlık ama ağırbaşlı bir vitrini vardı. Salkımsaçak kitap reklamları olmazdı. Sanki kitap değil de gecelik satıyor gibi görünen. Kapısı ağırdı. Zor açılırdı. Ama değerdi doğrusu. Kapıyı aralayıp girince. Sizi ilk karşılayan kitap kokusu olurdu. Evet kitapların da kokusu vardı. Kağıt, cilt, mürekkep..belki. Ama bu daha çok. Kelimelerin, düşüncelerin, bilginin kokusuydu. Bilginlerin kokusuydu. Zihinlerde oluşan. Duyularla. Hachette kitabevi size böyle bir atmosfer sunardı. Bir kitap iklimi.
Her hafta uğrardık. Birkaç arkadaş. Cumartesi öğlenleri. Yatılı okul çıkışında. Tam da lisenin karşısındaydı. Önce vitrine bakar. Sonra içeri girerdik. Bir kitabı elimize aldığımızda. İlk iş koklardık. En azından ben böyle yapardım. Derin derin solurdum. Sanki içindeki tüm bilgileri içime çeker gibi… Neye yansam şimdi? Beyoğlunda. Kitapçıların yerini dönercilerin plakçıların aldığına mı? Yoksa kitabevlerinin reklamevlerine döndüğüne mi. Bir oyuncakçıya. Bir kırtasiyeciye. Bir kahvehaneye. Özetle de bir ticarethaneye. Neden olmasın diyeceksiniz! Olur tabii. Olur. Derler ya. Dünya değişiyor diye. Ama. Artık hissettiğiniz kitap değil oralarda… Kitabeviymiş! Gülerim ben buna.
Mustafa Kemal’ in geometri kitabının öyküsü “Hachette” de başlar. Oradan alınan kitaplarla. Kendisiyle yapılan bir röportajda. Şöyle sürdürür öyküyü Agop Dilaçar: “ … Atatürk İstanbulda kaldı.. Biz Ankaraya döndük. Atatürk bütün kışı İstanbulda geçirdi. Ve Geometri adlı o kitabı yazdı…”. Mustafa Kemal’ in ölümüne birbuçuk yıl kalmıştır. Yani hastadır. Neye yansam şimdi? Hangi birine? Hiç kitap okumamış. Ama hergün söyleyecek tonlarca söz bulan insanların ülkelere hükmetmelerine mi? Yoksa. Hasta yatağında. Fen düşünen. Gelecek kuşakların anlayış tıkanıklığını açmayı düşünen. Ve bir de oturup. Geometri kitabı yazan. Bir devrimciyi. Kavrayamayan topluma mı?
Mustafa Kemal hiçbir sözcüğü boşuna kullanmamıştır. Her sözcüğe değerini vermiştir. Her sözcüğünün ardında bir düşünce derinliği vardır çünkü. Bunun ardında da okunmuş binlerce eser. Hem de yaza çize. Sora sorgulaya. Düşüne düşüne. Bu nedenledir ki, saygın bir bilimci olan Prof. G. Lewis, Mustafa Kemal’i tanımlarken, ” O özünde bir bilgindir” diyebilmiştir. Hiç duydunuz mu? Bir kahraman, bir kumandan, bir devrimci için. “ O bir bilgindir” dendiğini!
Mustafa Kemal’ in bu özelliği. Aslında , pek de farkedilmemiştir. Çok sayıda araştırmacı, onun için, lider, kahraman, kumandan, vb çok sayıda nitelemeyi yapmıştır. Ama, onun bilgin yönünü görebilen kişi çok azdır. Belki de yoktur.Halbuki, Mustafa Kemal’ in hızla sonuç alabilmesinin temelinde. Kısa sürede inanılmaz değişimler yapabilmesinin temelinde. Ve bu değişikliklerin kabul görmesinin temelinde “bilimsel yaklaşım” vardır.
Bilim, Mustafa Kemal’ in düşünce yapısının en temel şifresidir. Anafartalarda kumandan iken.. Devlet kuran lider iken…toplumu dönüştüren devrimci iken.. Herzaman. Heryerde. Düşündüklerinin ve yaptıklarının temelinde. Bu şifre vardır: Bilim. Mustafa Kemal’ i anlamak. Bu şifreyi çözmek ile mümkündür ancak. Bu şifreyi çözer de. Onun zihin dünyasına girebilirseniz eğer. İkinci bir kilit ile karşılaşırsınız. Bu kilidin şifresi ise. Mustafa Kemal’ in bilim anlayışının şifresidir. Ve herşey o şifrenin ardında gizlidir.
Sahip olduğumuz herşey.
Devamı Gelecek >>
Önceki yazı : MKA 1 – Miras
İzleyen Yazı: