“Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, ne yaptığınızın da önemi yoktur“

Lewis Caroll (1832 – 1898)

Yönetici. Her şeyden önce. Bir düşünürdür. Yönetici, bir “konuşan” değil! Bir “yapan” değil. Öncelikle. Bir “düşünen” dir! Düşünmesini bilmeyen. Düşünmesini beceremeyen. Yönetici olamaz! Evet. Yönetici düşünür ama. Öte yandan. Yöneticiyi yönetici yapan. Düşünüyor olması değildir! Yöneticiyi yönetici yapan. Neyi düşündüğü. Düşüncelerini hangi amaç doğrultusunda kullandığı. Düşüncelerinin odağına. Neyi yerleştirdiğidir!.. Nedir bu derseniz eğer…

Ne olacaktı ki! Tek bir sözcük ile. En somut bir ifade ile. Bu. “Sonuç” tur sonuç!.. Bir kez daha yazıyorum. “Sonuç”!… Yönetmek. İşin özünde. Sonuç almaktır. Yani. Esas olarak. Yöneticiden beklenen. Sonuca ilerlemesi. Ve sonuca ulaşmasıdır… İşte şimdi. Tam da oraya geldik. Sonuçlara… Yöneticinin üç ana sorumluluğunun. “Düşünme ve yaptırtma” ’ dan sonra üçüncüsüne: Sonuç almak.

Oradayız!.. Sonuç. Adı üstünde. “Düşünme ve Yaptırtma” sürecinin vardığı noktadır. Burası. Bu nokta. Yöneticinin yönetip yönetemediğini gösteren anahtarın. Gizlendiği yerdir. Evet biliyoruz ki! Bir yöneticinin. Yöneticilik işi yapıp yapmadığını. Göremeyiz. Ama. Bir yöneticinin. İyi veya kötü. Başarılı veya başarısız. Bir yönetici olup olmadığını görebilir. Anlayabiliriz. Nerede mi?.. Nerede olacaktı! Tabii ki sonuçlarda!..

Şimdi soruyorsunuz. Sonuç nedir diye… Basit! Sonuç. Faaliyetlerin ipi göğüslediği yerdir. Yani sonuç. Açık bir şekilde. Ve somut olarak. Bir bitiş. Bir tamamlanma noktasını ifade eder. Mesela bir şirket için. “En geniş ürün portföyüne sahip olmak.” Buna bir örnektir …. Bir kamu kurumu için. “Bir salgın sürecinde. Vaka sayılarını. Her ay, bir önceki aya göre azaltmak.”  Bir sonuç ifadesi olabilir… Bunları ölçüp biçip. Sayısallaştırırsınız. Yani hedef haline de getirirsiniz. Böylelikle de yönetici. Kıskıvrak bağlanmış olur! Farkediyorsunuz değil mi? Sonuç. Bir tahmin değil. Bir iddiadır. Sonuç. Öyle bir ifadedir ki. Birlikte davranmaya.  Harekete geçmeye çağırır. Sonuç. Enerjileri ortaya çıkarır. Gücü odaklar… Ve sonuç. Geleceğe çıpa atar!

Bu sebeple. Yönetici düşünür. Sorgular. Değerlendirir. Ve sonucu tanımlar.  Sonuca nasıl ulaşırım? Sonuca  ulaşmak için. Ne yapmalı? Kimlerle çalışmalı?  Kimlere ne yaptırtmalı? Sonuca varmanın önündeki engeller ne? Destekleyen fırsatlar ne? Hangi becerilere ihtiyacımız var? Neleri geliştirmeliyiz? … Bu sorular uzar gider.

Yönetici. Eğer gerçekten yönetici ise. Tüm bu ve. Daha bir dizi soruyu sorup. Düşünüp. Cevaplayarak. Daha en baştan. Bir “Sonuç alma senaryosu” kurgular. Yani özetlersek. Düşünmenin ve iş yaptırtmanın kılavuzu. Sonuç’ tur. Yönetim işi. Sonuçları düşünmekle. Sonuçları tanımlamakla başlar. Eğer ki konu yönetim ise. Ve söz konusu olan. Yöneticilik işi ise. “Bir sonuç tanımlamadan yola çıkılmaz“.

Eğer ki. Ulaşılmak istenen sonuçlar. Düşünülüp tanımlanmadı ise. Yani bilinmiyorsa. “Hele bir başlayalım!” deyip de yola çıkıldı ise. Çıkılan yolun sonu. “Çıkmaz Sokak” tır! Ne doğru dürüst kararlar alınabilir. Ne de doğru işler yaptırılabilir! Gerçi. “Dostlar alışverişte görsün” ve ayrıca da bu arada. “Boşluklar dolsun” diye. Bir laf kalabalığı. Bir garip koşuşturma. Sürüp gidebilir. Ama bu yol. Her zaman. Aynı yerde biter. “çıkmaz sokak” ta!

Bir yatırım sürecinde. “Biz fabrikayı kuralım. O zaman karşımıza hangi rakipler çıkacak görürüz!” diye düşünemezsiniz. Bir salgın sırasında. “Hele bir kaç ay geçsin bakalım. Duruma göre okulları açıp açmamaya karar veririz” diyemezsiniz. Bir göçmen akınında. “Önce bi sınırı geçen göçmen sayısını görelim. Ona göre tedbir düşünürüz..” Diyemezsiniz.. Bir sel felaketi olur da. Gidip. “Zararları karşılayacağız!” demekle. Yönetici olunamaz! Bir orman yangınında. “… İkiyüzaltmış dokuz noktada. Yangın kontrol altına alındı” derseniz. Olayların arkasından çabalıyorsunuz demektir. Olayları yönetmek bir yana. Olaylar sizi sürüklüyor demektir. Yani. Çıkmaz yoldasınız!

Bu arada. Tabii ki. Sayılarla oynaşıp. Kavramlarla kargaşa yaratıp. Görüntülerle gösteriş yapıp. Sonuçlardan kaçanlar olabilir. Yalanlardan, eğer olursa, söz etmiyorum bile! Ama. Ne olursa olsun. Sonuçlar yorulmaz. Sonuçlar yöneticiyi kovalar. Ve gün gelir. An gelir. Bir köşebaşında. Bir çıkmaz yolda. Bir bakarsınız. Sonuçlar yöneticiyi kıstırmış… Hesabı önüne koymuş!…

Vicdanlarda bile olsa!

>> devamı gelecek

Önceki yazı: Yönetemeyenler 4 – Şifre

İzleyen yazı: Yönetemeyenler 6 –