“Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin, ya da olanları kabullenmeyi. İyiki ‘ lerinle güçlenir, keşke ‘ lerinle tükenirsin! Karar senin.” – Charles Bukowski (1920 – 1994)
Tabii ki. Maddi ve manevi. Tüm şartlar uygun olsa bile. Seçim yapamadığımız durumlar da var. Bunun ilk sebebi. Ne istediğini bilmemek ile ilgili. Bir şeyler isteniyor da. Ama kafalar karışık ise! Bunun sonucu. Kararsız kalmaktır. İşte bu! Yani “kararsızlık”. Sıkça tekrarlanıyorsa. Ve bir alışkanlık haline geliyorsa… Bu bir hastalık. Bu. Biraz da eşekliktir!! Kızmayın! Anlatacağım…
Kararsızlık durumu. Aynı zamanda. Seçeneklerin kaybedilmesi. Seçeneklerin azalması anlamını taşır. Çünkü. Seçenekler bizi beklemiyor ki! Biz bir karar almaya uğraşırken. Biz bekleyip dururken. Başkaları da aynı seçenekleri görüyor. Seçimini yapıyor. Ve harekete geçerek. İstediğini kapıyor. Yani. “Atı çalan. Üsküdarı geçiyor“. Bizim de elimiz boş kalıyor! Dedim ya! Şu kararsızlık var ya. Şu kararsızlık! Bu biraz da eşekliktir. Bak yine söylüyorum. Eşeklik deyince yanlış anlaşılmasın. Rahip Bronson’un… Yok! Yok! Bronson’ un değil! Başka bir rahibin eşeğiydi o! Kimdi o?.. Haa tamam! Hatırladım. Adı Buridan! Eşek de onun! Buridan’ın eşeği! Adını. 1300 – 1358 arasında yaşamış olan. Fransız filozof Jean Buridan’dan alan. Buridan’ın Eşeği o.
Bilirsiniz. Jean Buridan, Orta Çağ’ın en tanınan filozof ve rahiplerinden biridir. Buridan’ın eşeği de. Seçim yapmak için. Karar alamamayı. Kararsızlık durumunu ortaya koyar. Buridan’ın. Eşek paradoksuna göre. Hem aç hem de susuz olan bir eşek. Kendisine eşit uzaklıktaki. Eşit miktardaki. Su ve saman yığını arasına koyulur. Eşek seçim yapmakta kararsız kalır. Bir tercih yapamaz. Ve sonunda ölür! Ama sanmayın ki. O susuzluktan ölür! O samansızlıktan ölür! Hayır! O eşek. Kararsızlıktan ölür!..
Bu paradoksla. Buridan. Yalnızca iradenin. Yalnızca niyetin. Eylemde bulunmaya yeterli olmadığını açıklar. Yani, istemek yetmiyor! İnsanın niyetini ve iradesini harekete geçirecek. Geçerli bir sebebe de ihtiyacı olduğunu söyler. Bu sebebin kaybolması halinde eylemin yok olacağını. Bunun da hayatın durması anlamına geleceğinden söz eder. Belki de bu nedenle. “En kötü karar, kararsızlıktan iyidir” denmiş olabilir!
Yani Eşek deyip geçmeyin! Bu eşek bize. Karar verme’nin yanısıra. Bir başka şeyi de hatırlatıyor. Bir tercihle karşı karşıya kalındığında. Karar vermenin yetmediğini. Kararın uygulanması gerektiğini. Kararın hareket getirmesi gerektiğini söylüyor. Ve daha da önemlisi. Bunun için de. Geçerli bir “sebep”e ihtiyaç duyulduğunu açıklıyor. Sebep yoksa. Hareket de yok!
“Sebep de nedir ki?” diye düşünülüyor ise.. Açıklayayım. Sebep, “neden?” sorusunun cevabıdır. “Neden bu tercihi yapıyorum? Bana bu tercihi yaptıran sebep nedir?” Sorularına bir cevaptır. Sebep, bir gerekçedir. Yapılan tercih ile ilgili kararın gerekçesidir. Bu sebep deyip durduğumuz şey. Yerden bitmez! Sebep düşünmeyi gerektirir. Düşüncelerle şekillenir. Yani. Sebepsiz. Yani düşünmeden alınan bir karar. Düşünmeden yapılan bir tercih. Harekete dönüşmez. Bir tercih için sebep arama süreci uzayıp giderse de. Kararsızlık son bulmaz…
Eşeğe dönersek! Biliyoruz ki eşek düşünemiyor. Saman ve su! Eşek. Bunlardan birini seçecek bir sebebe sahip değil! Onun yalnızca içgüdüleri var. İnsana gelince. İnsan düşünebiliyor. Ama. Onun da. Düşüncelerini perdeleyen derin duyguları. Düşüncelerini engelleyen. Kökleşmiş önyargıları var! Yani geçerli sebebi teşhis etmek. Hiç de öyle kolay değil!
Mesela diyelim ki…. Bir salgın ortamında. Sağlık kontrolu yaptırmak istiyorsun. Böyle bir niyetin var. Hangi doktora. Hangi merkeze gideyim? Diye düşünüyorsun. Soru bu! Karar verilecek konu bu!.. Sağlığınla ilgili. Bir belirti. Bir sıkıntı yok ise. Bir yerin ağrımıyor. Başın dönmüyorsa mesela… Düşünür durursun. Çünkü. Kararına yol gösterecek. Geçerli bir sebep yok! Bu durumda. Ya kararsızlık uzar gider. Ya da öylesine. Geçersiz bir karar alır. Sonra da. Durur beklersin. Yani deyim yerinde ise. Sallanırsın!..
İşte konu da bu! Sallanma!.. Şimdi bi düşün. Elektrik faturan seni çarptı ise. Gaz lambasından. Gözlerin çapaklanacak. Doğalgaz faturan seni yaktı ise. Soğuktan. Böbreklerin ağrıyacak… Yani. Hasta olacaksın! Ne bileyim. Binbir fikir üretip de. Konuşmaya korkuyorsan. Kalbin sıkışacak. Haklı olup da. Hakkını alamıyorsan. Miden kasılacak. Yani. Yine hasta olacaksın!.. Uzatmayayım. Demem şu ki. Kararsız kalma! Böyle giderse. Sen hasta değilsen bile. Bir şekilde. Zaten hasta olacaksın… İyisi mi. Oyun’ a gelip sallanma! Oy’ unla salla!…
Başka şansın mı var sanki!!!
Eşek olma!
>> devamı gelecek
Önceki Yazı: Seçim 6 – Askıda Yem
İzleyen Yazı: Seçim 8 – Trapez