Salgın nedir bilirim! Bir salgın nasıl başlar. Nasıl ilerler. Ve nasıl terkeder. Bilirim. Bir salgın olduğunda. İnsanlar nasıl davranır. Korkar mı? Kaçar mı? Saklanır mı? Nasıldır bilirim! Benim bildiğim salgın zamanında. Salgın, “seyirlik” bir şey değildi! Salgın görülmez. Salgın seyredilmez. Salgın. Konuşulup durulmazdı. Sadece yaşanırdı.. Olup biten. Bir salgın bile olsa. Yaşanırdı…Bu ne zamanlardı?
okumaya devam ediniz >>
“Yaşamak anlamaktır”. Bir an’ı. Bir duyguyu. Sözcüklere boğarsanız. Zihninizi kelimelerle doldurursanız. Ne o an’ı. Ne o duyguyu. Ne bir mutluluğu. Ne bir hüzünü. Ne de bir salgını. Yaşayamazsınız. Yaşamadığınız için de. Anlayamazsınız… Anladığınız şey. Eğer ki bir kavrama gücünüz var ise. Anladığınız. Sadece kafanıza doldurulan sözcükler yığınıdır. Algı yaratma da. İşte basitçe budur. Yaşadığınızı değil. Yaşamanın size yansıttığı. Düşünceleri. Duyguları değil! Başkalarının zihnindeki. Çöp balyalarını. Beyninize yığar. Kendinizi. Anlamış sanırsınız…
Benim zamanımda. Salgın. Seyredilmez yaşanırdı.. O zamanlar nasıl bir zamandı?
Hatırlarım. Bir çok şey yoktu. Hayat basit mi basitti o zamanlarda. Hatırlıyorum o zamanı. O zaman. “Televizyon“ların olmadığı bir zamandı. Bu ne demek oluyor? Bu çok şey demek oluyor! Bak bu, şu demek oluyor. “ Evine gir! Evde kal!” denmiş olsa bile. Evine girdiğinde. Kendin ile başbaşa kalabiliyorsun demek oluyor. Her an. Karşında. Sopa gibi dikilip. Görünmek için çırpınan. Bağırmadan duramayan. Nutuk atan birileri. Yok demek oluyor. En azından. Kendi dünyanda. Rahatsın demek. Oluyor! Az bir şey mi!
Bu,
Boş boş konuşanlar. Başarı devşirmeye çalışanlar. Ne başarısı! Bir insan bile ölmüş olsa. Bunun. Başarısızlık olduğunu kavrayamayanlar. Bir salgını bile. Hesaba kitaba dökenler. Her gün sayım yapıp. Ciddi ciddisinden. Ölü sayanlar. Ölüme. Bir insanın ölümüne “vaka” diyenler. “Vaka”lar üzerinden. “Caka” satanlar. Ona buna yaranmaya kalkışanlar… Yok demek oluyor!
Bu,
Her gün. Koltuğuna kurulup. Kahvesini. Çayını. Viskisini yudumlarken. Dizi izlermiş gibi. “Türk’ uaz” bir tabloyu. Heyecanla bekleyenler. İzleyenler. Bizler!.. Bu tabloda. Her gün. Beş altı sayı gördük diye. “Şeffaf” olunduğunu sananlar. Üç beş sayı konuşulunca. “Bilim” yapıldığını sananlar. Yok demek oluyor!
Neresinden tutacaksın ki! Her gün. İnsanlar ölüp dururken. “Baaaşardııık. Baaaşardııık!” diye. Gülüp oynayıp. Ayakları yerden kesilen. Başı bulutlara değen. Şimdi ne diyeyim ben bunlara! Ne denir ki!.. Yardım edin! Sözcük bulamıyorum!. Bulamıyorsunuz değil mi?..Anlıyorum ki. Bunlara söylenecek bir sıfat. Henüz yok!.. Gün gelecek. Bu sözcük de fışkıracaktır. Anadolunun bağrından…
Özeti şu! Ben salgının ne olduğunu bilirim! Benim gördüğüm salgında. Bunların hiçbiri yoktu! Sadece İnsanlar vardı. Ve onların duyguları. Ya da. Belki de ben mi öyle anladım acaba? İsterseniz anlatayım…
Devamı gelecek >>
Önceki yazı: Salgın 2 – Meydanlar
İzleyen yazı : Salgın 4 –