Sizlere garip gelebilir. Ama. Ben “ortak akıl” gibi. Olur olmaz kullanıla duran kavramlarla karşılaştığımda. Aklıma “ağustos böcekleri” gelir. “Değişmeyen tek şey değişimdir” ifadesi de böyle bir şeydir. “ Farklılıklar zenginliktir” deyişi de öyledir bence. Son zamanlarda da. Yeniden ortaya dökülen. “trajikomik” var. Daha da bir sürü böyle basmakalıp var. Düşünülmeden. Güzel söz edebilmek için kullanılan… Ayrıca. Birisi çıkıp da. Söze. “Bugünkü küreselleşme sürecinde…” diye başlarsa. “İşte yine…” diye mırıldanırım. Ve içimi bir bunaltı basarken de. Gözümün önünde. Ağustos böcekleri uçuşurlar….
Okumaya devam ediniz>>
Yazın o sıcak. Bunaltıcı günlerinde. Çok sesli koro halinde. Bir bu köşeden. Bir o köşeden. Aynı sesi. Vızıltıyı duyarsınız. Tam susacaklar sanırsınız.. Ama başka bir ağaç demetinin içinden. Daha da güçlü bir sesle başlayıverirler. La Fontaine masallarında. Ağustos böcekleri. Eğlenceyi seven. Saz çalıp şarkı söyleyen. Biraz da. İş görmeyen tembel olarak anlatılır. Ağustos böceklerini severim. Hiç rahatsız olmam. Yaz gevşekliğinde. Bana ninni gibi gelir onların vızıltıları. Zaten benzetme de buna uyar. ‘Ortak akıl’ gibi ifadeleri. Oradan buradan. Bazılarının ağzından. Duyup durursanız. O sözcük cızıltıları. Düşündürmekten çok uzaktır. Uyutur. Sadece uyutur!
Karıncalar öylemi ya! La fontaine masalındaki karıncalar. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi. Küçük. Basit. Emekçi. Çalışkan. Yaratıklardır. Benzetmek doğru olursa. Mesela “ortak akıl” ifadesi Ağustos böceğinin cır cırı ise. Çalışkan Karıncanın emeği.. Mesela. Einstein’ ın, “E=mc2” formülüdür !.
Bu formül. Ne kadar da basit değil mi? Üç harf ve bir sayı. Hepsi bu! Basit ama dolu. Zaten maharet de budur. En karmaşık. En geniş. Ve en bilinmez konuyu. En basit şekliyle ifadelendirmek. Ama “basitlik” denilen şey. Kolay anlaşılır anlamına gelmez! “Basitlik. Yüzeysellik demek değildir”. “Basitlik derinliktir!” “Basitlik Etkililiktir”. Ve basit’i anlamak. “derinlik” gerektirir.
Bunun için. Doğaya bakın yeter. Mesela. En güncel olan. Korona tipi yeni virüs. Tüm virüs türleri içinde “en basit” yapıya sahip olandır. Ama ayrıca. Tüm virüsler içinde. Yarattığı sonuçlar açısından. En etkili. Ve bir o kadar da. En anlaşılamaz olandır. İşte Einstein formülü de. Böyledir. Basit ama derin. Ve etkili. Çünkü. Bu formül tüm evreni açıklar.
(E) enerjidir. (M) kütledir. (C) de ışık hızıdır. Bunlar biliniyor olsa da. Bu bilgi. Formülün anlaşıldığı. Kavranıldığı anlamına gelmez. Formülü kavrayabilmek için. Zaman ile. Uzay ile. İzafiyet ile. Ve daha birçok bilgi. Bir dizi. İleri Hesaplama yöntemleri ile İlgili bir beceriyi. Derinlemesine biliyor olmak gerekir. Ayrıca da. Hayal gücü!
Einstein formülü matematikseldir. Konu kavramsal formülasyona gelince. Bu durum daha da zorlaşır aslında. Zira Sayısal formül. Sayılarla ifade edilir. Hesaplamalar sonucunda. Ortaya çıkar. Ama kavramlar öyle mi! Kavramlara. Her önüne gelen istediği anlamı yükler. Farkında bile olmadan yükler. Bir şekilde. Ve bu anlamı da doğru kabul eder. Ardından savunur da savunur. Kelime oyunları. Ve söz cambazlıkları yaparak.
Nitekim “ortak akıl” ifadesi için de böyle olmuştur. Bugün. Bu kavramı. Çoğu kişi. Olur olmaz yerde kullanıyor. Büyük bir çoğunluğu. Bilmeden. Güzel bir ifade diye. Anlamını bile düşünmeden kullanıyor. Kavramı tüketiyor!
Şimdi bu ifadeyi. Einstein formülündeki gibi düşünecek olursak. (OA=Ortak+Akıl) der isek! Acaba. “Ortak” denilen nedir? “Akıl” denilince ne anlıyoruz? Ve. İkisi bir araya gelince de. Ortaya çıkan nasıl bir şey?
Devamı gelecek >>
Önceki Yazı : Ortak Akıl 1 – Kurtlar
İzleyen Yazı : Ortak Akıl 3 – Meşveret Meclisi