Dünyanın En İyisi

Sezar. İskender. Napolyon.. Ayağa kalkın. Büyüğünüz geliyor! ” İtalyan spiker. Duyuruya bu sözcüklerle başlar. Tarih. Onkasımbindokuzyüzotuzsekiz’ dir. Mustafa Kemalin naçiz vücudunun. Yani fiziksel varlığının. Son bulduğu gün. İtalya radyosu. Mustafa Kemal’ in. Vefatını duyurmaktadır. Tüm dünya gibi.

Okumaya devam ediniz >>>

İşte. Mustafa Kemal budur. Tüm dünya. Onu. Böyle bilir. Böyle tanır. “Tüm zamanların. En büyüğü”. Ya da. “Dünyanın en iyisi“. Yukardaki resimde de yazıldığı gibi. Ama öte yandan… O. Hep saldırı altındadır.. Bir düşünün. Mesela bir İngiliz. Sade bir vatandaş. Churchil’in heykeline saldırsın. Veya. Bir politikacı. Yetkilisinden olsun. Churchil’ in adını bir yerlerden silsin. Bir şekilde.. Olur mu? Olmaz ama. Hele bir olsun! Herkes şaşırır. Kızamaz bile. Kimse bir anlam veremez çünkü. Gelişmiş bir toplumda. Bu bir saçmalıktır. En hafifinden..Eğer ki ahmaklık değilse… Hindistanda. Ghandi’ ye. Fransada Napoelon’a, De Gaulle’e. Güney afrikada Mandela’ ya. Olmaz! Olmuyor. Ama. Mustafa Kemal’e oluyor. Neden acaba?

Sadece olmakla da kalmıyor. Hani! Anlık bir iştir de sanmayın. Dünyanın uzak bir yerlerinde. Birileri oturuyor. Kelli felli birileri. Kapalı kapılar ardında. Oturuyor. Bunu planlıyor. Yeniden ve yeniden. Ve sonra. Gün geliyor. Birileri çıkıyor. Kullanışlısından birileri. Bunu uyguluyor. Buna göz yumuyor. Yeniden ve yeniden. Bu neden yapılır? Daha da önemlisi. Neden sadece Mustafa Kemal’e!

Ne yaptı ki Mustafa Kemal? Ne yaptı da birileri silmek ister onu! Israrla… Sadece Anadoludan değil! Dünya tarihinden.

Bir bakalım!

Mustafa Kemal. Kendilerini. Dünyanın efendisi sayanlara. Kibirli egemenlere başkaldırdı. Ona. İsyankar dediler… Onlarla savaştı. Savaşı bir cinayet olarak görse de… Onları yendi. Denize döktü. Anadoludan sürdü attı… Ama. Toprakların üstüne de konmadı. Hukuka uydu. Egemenleri masaya oturttu. Onları. Masada da devirdi…Sonra. Bölüp parçalayıp. Paylaşmak istedikleri. Bu toprakları. Aldı. Sınırlarını çizdi.. Bu topraklar üzerinde kurulan. Yepyeni bir devleti. Onaylattı. Kabul ettirdi. Hepsi hepsi 5 yıl içinde.

Yetmedi. İçeriye döndü. Okyanus gibi bir imparatorluktan. Arda kalan. Küçük bir yarım adadaki. Bezgin. Yorgun. Umutsuz. Yoksul. Her çeşidinden insanlara. Ne insanı! Yüzyıllardır. Uyuşturulmuş. Kul muamelesi görenlere. Öyle bir dokundu ki! Öyle bir insanlık hikayesi yazdı ki! Derin bir karanlığa. Işık tuttu. Aydınlattı. Saf bir cehaletten. Bir uygarlık yarattı. Gönüllü bir yoksulluktan. Onurlu bir zenginlik … Hepsi hepsi onbeş yıl içinde. Tam da Can Yücel’in. Dizelerindeki gibi oldu:”Gün gelir bu işe bu millet de şaşar. Tam kurşun işlemez deminde karanlığın. Bir ateş böceğidir başlar.

Şimdi düşünmek lazım! Bunu kimler istemez diye… Kimler. Tüm bunlar. Unutulsun ister. Unutulsun da kimse hatırlamasın diye .… Göremeyiz onları. Ama bilebiliriz. Bakın etrafınıza. Kimler açgözlüyse. Kimler doymak bilmiyorsa. Kimin bir oyunu varsa. Dünyayı sömürüp. Yiyip bitirmek için. Ve. Kimlerin bu oyunu bozulduysa. İşte. Mustafa Kemal’ i silmek isteyenler onlardır. Varın ötesini siz düşünün.

Bugün. Ortalarda yoklar. Ama. Bir yüzyıl kadar önce olsaydı.. Görürdük onları. Saklanmazlardı. .. Ordularıyla. Silahlarıyla. Topları, tüfekleriyle. Gelirlerdi. Mustafa Kemal’ in izini taşıyan herşeyi. Ezer geçerlerdi. İstanbulda. Taksim Cumhuriyet Anıtını mesela. Belki. Yeşilköydeki hava alanını. Atatürk Kültür Merkezini. Sadece adını taşıyor diye. .. Bu kadar da korkarlar! İsminden bile…. Ankarada çiftliği. Atatürk Orman Çiftliğini… Hatta. Onu hatırlatabilir diye. Ankara Garını bile. Ve nihayet Anıtkabiri. Gözlerini bile kırpmadan. Dümdüz ederlerdi. Valla ederlerdi. Bunların ataları. Yeni dünyaya ilk ayak bastıklarında da. Böyle yapmışlardı. Tarih böyle yazıyor. Fatih Sultan Mehmet. İstanbulu fethettiğinde. Tüm insanlara. Farklı dinlere. Farklı azınlıklara. Hoşgörü ile yaklaşırken. Bugünün. Görünmezlerinin. Sekiz dokuz kuşak öncesi. Yani kökleri. Ayak bastıkları yeni dünyada. Yerli halkı katledip. Zenginliklere. El koyuyorlardı. Vahşice. Tarih böyle yazıyor…

Bunlardır Mustafa Kemal’ i silmek isteyenler. Çünkü. O bir örnek. O Tek. Yaptıklarıyla. İnsanlık için yapılabilecek. Tüm iyilikler için. Tüm sömürülenler. Tüm yağmalanlar için. Korkutulanlar. Tehdit edilenler. Hepsi için. Soyulanlar. Savaştırılanlar için.

Tarihte zalim çok. Hain çok. Korku salan. Şiddetle beslenen. Kahraman olma sevdalarıyla. Maceradan maceraya koşup. Ülkesini yok eden. Çok. Tarih. Bunların “Ağababalarını” gördü. Bunların hepsi birbirine benzer. Gelir. Yıkar. Ve geçerler… Ama. Akıl ile iyiliği birleştirip. Güzeli yaratan. Bir tek o var.

Tabii ki unutulsun isterler! Hatırlansın da. Umut mu olsun? Ezilenlere… Spartaküs’ ü hatırlasanıza. Köle direnişinin kahramanı. Trakyalı bir köle olan. Spartaküs’ün başlattığı. Yönettiği büyük ayaklanma. Tarih boyunca. Efendilerine başkaldıran köleler için. Bir örnek oluşturmadı mı? Onun hedefi. Bütün kölelerin özgür yaşayacağı bir düzen kurmaktı. Olmadı. Ama. Mücadeleyi kaybetse de. Esarete karşın ölümü tercih etmesi. Onu. Taa MÖ 70 lerden. Günümüze kadar getirmedi mi? Ve belki de. ABD’ nin 16. Başkanı. Cumhuriyetçi Partinin ilk başkanı. Ve de. Suikastla öldürülen ilk başkan olan. Abraham Lincoln. 1860 lardaki. Kölelik karşıtı mücadelesinde. Ve adalet arayışında. Spartaküsten etkilenmiş olabilir mi?.

Mustafa Kemal bir umut . Yapılamaz diye düşünülen herşeyi. Fazlasını. Yapan. Yapılabilir olduğunu gösteren. O bir ilham kaynağı. Tüm ezilen. Tüm sömürülen. Uluslar için. Unutulmasın da. Yol mu göstersin? İlham mı versin? Mazlumlara.

Ne diyordu Ghandi? Hindistanın bağımsızlık hareketinin öncüsü. Sivil itaatsizlik yöntemiyle. Egemenlere karşı duran Mahatma Ghandi. Ne demişti “ Mustafa Kemali tanıyana kadar. Ben ingilizleri yenilmez bilirdim ”.

Konunun özü bu! Ama hepsi bu değil!

Dünyanın En İyisi” üzerine bir yorum

Yorum bırakın