Güncel 2 – En Güzel Derbi

“Karanlığı hissetmeyen, aydınlığa kavuşamaz”.                                    Henry Thomas Buckle (1821 – 1862) İngiliz düşünür ve tarihçi.

Derbi bir rekabet hikayesidir! Rekabetin olmadığı yerde, derbi olmaz! Bu sebepledir ki. Bir derbiyi anlamak için. Öncelikle rekabeti kavramak gerekir. Buradan başlayalım. Rekabet nedir? Rekabet, bir üstünlük sağlama amacına sahiptir. Ve bu yarış tabii ki bir çekişme içerir. Ama, sadece rekabetin varlığı. O çekişmeyi bir derbi yapmaz. Bir rekabeti derbi yapan nedir?

Dünyada ünlenmiş derbilere bakıldığında. Bunların tümünün köklerinde. Bazıları bugün unutulmuş ve unutturulmuş olsalar da. Futbola yansıyan, sosyal ve kültürel farklılıkların tohumları  görülür.

Örnek vermek gerekirse. Akla ilk gelen, Arjantindeki  Boca Juniors – River Plate arasındaki “Superclasico” olur.  Her ikisi de Buenos Aires’te kurulan bu takımlardan. İşçi sınıfı ve İtalyan göçmenlerin takımı olan Boca Juniors’a karşı River Plate taraftarları üst sınıfı temsil eder…. Mesela İspanyaya bakarsak. Barcelona; sadece bir futbol takımı değildir. Real Madrid, muhafazakar ve sağ siyasetin bir temsilcisi olarak görülürken Katalan kimliğine sahip Barcelona ise isyanın ve direnişin temsilcisi olarak kabul edilir…. İngilterede, Celtic ve Glasgow Rangers rekabetinin kökeni ise din ve mezhep çatışması. Protestan inancını temsil eden Rangers’a karşı Celtic ise Katoliklerin takımı olarak görülür.

Yani. Her derbinin bir anlamı. Bir hikayesi vardır. Derbideki rekabet mücadelesini canlı tutan ve sürdüren. Tarihsel kökler vardır. Sporu ve futbolu, bir “endüstri” haline dönüştüren anlayışın, yok etmek istediği de bu mücadelenin ta kendisidir!

Ülkemizde de, dünyanın en ünlü derbileri arasında yer alan Galatasaray – Fenerbahçe derbisi vardır. Bu derbi,” kıtalararası derbi” olarak anılır. Bugün bilinmiyor olsa da. Tarihe bakıldığında. Onun da köklerinde. Çok önemli  anlam farklılıkları olduğu anlaşılır..

Bu mücadelenin temelinde din veya sınıf çatışması yoktur. Her iki takımın taraftarlarına bakıldığında da,  sosyal, kültürel çeşitlilik hemen görülür. Ama, yine de, Osmanlının son dönemleri, cumhuriyetin ilk dönemlerinde oluşmuş. Ve sosyal anlam taşıyan bir rekabet vardır. Bu rekabet nereden kaynaklanır?

Tarihsel sürece bakarsak. Galatasaray, kökleri 1480 lere dayanan. Liseli gençlerin  kurduğu. Bir imparatorluk kurumudur. Bu anlamda, kurumsal, gelenekçi ve muhafazakar bir geçmişe sahiptir. Ama aynı zamanda, “batıya açılan bir pencere” olarak. Özgürlükçü ve milliyetçi bir anlayışa sahiptir. Varolma sebebi de. “İngilizler kadar iyi oynayıp, ingilizleri yenmek” dir!

Fenerbahçe ise. saint Josephli mezunların.  İstibdat’tan bunalan gençlere, sosyal bir ortam yaratmak amacına sahip. Hürriyet sevgisi aşılamak niyeti taşıyan bir kurumdur. Öncesinde, kurumsal bir geçmişe sahip olmadığı. Ama, ittihatçıların takıma katılması ile milliyetçi bir karakter kazandığı ifade edilir.

Biri, imparatorluk bünyesinden doğmuş, diğeri İmparatorluğun istibdatına karşı kurulmuş iki takım. Ama işte. Bu iki rakip takım ve taraftarları, Cumhuriyet mücadelesinde, kurtuluş ve kuruluş sürecinde. Üstün bir amaçta birleşip, birlikte mücadele verirler. Ve aslında, daha da önemlisi, insanlık tarihi boyunca süregelen başka bir evrensel derbi için. Büyük bir amaç için güç birliği yaparlar. Nedir bu büyük derbi? Bu derbi. Aydınlığın karanlıkla olan derbisidir.

Tam da cumhuriyetimizin yüzüncü yılında. 2024 ün ilk günlerinde, şahit olduk ki. Anadoludaki rekabet, dünyanın karanlık bir ucunda. Aydınlıkta birleşti. Ve karanlığa karşı atak yapıp. Yeni bir yüzyıl için.

Umut verdi!…

Yorum bırakın