Değişim 1 – Değişmeyenler

Kendini herkese uydurmak için yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.R. Hull (1919 – 1985 / Kanadalı oyun yazarı, senarist)

Gün geliyor. Kavramlar da moda oluyor! Bugünlerde de.1990 ların moda sözcüğü “Değişim”.  Otuz yıl sonra. Yine moda oldu!  Yine fırtınalar koparılıyor. Ama zaten. Ne zamandır tüm dünya. Ve tabii ki ülkemiz de. Bir kavram istilası altında. Kavramlara boğulduk! Kavramlar. Sözcükler. Sanki bir silah gibi kullanılıyor. Ama. Bu kavramlardan kimler ne anlıyor derseniz. Zaten kimse bir şey anlamasın isteniyor. Akıllar karışsın isteniyor. Herkes kendisine göre. Biraz da. İşine geldiği gibi bir anlam yüklüyor bu sözcüklere. Ve her konuşulduğunda. Kavramlar farklı anlamlarla doluyor ve taşıyor. Ve giderek içleri boşalıyor.

Değişime gelince. O da. Ağızlara sakız olunca. Lekelenmeye başladı! Ama yine de. Bir dizi soru sıralayıp. Konuyu anlamaya çalışabiliriz. Kavramın hayatla bağlantısını kurup. Dipteki anlam derinliğini. Kavramaya çalışabiliriz.  Soralım şimdi. Ne değişecek? Yine soralım. Nasıl değişecek? … Ve daha da önemlisi. Şunu da soralım. Neden değişecek?… Gerçi değişimden söz edenlerin. Bu sorulara cevap vermeye hiç mi hiç niyetleri yok! İster politikacı. İster gazeteci. İsterse de araştırmacı! Ya da ekranlarda. Süslü kavramlarla gösteriş yapan iletişimciler. Hiç birisi. Sokağın aklına inip de. Bu kavramı dolduramıyor.!

Varsa yoksa, antik çağ filozofu Herakleitos’un o ünlü deyişi: “Değişmeyen tek şey değişimdir”. Ama bunu tekrar edip duranlar.. Farkındalar mı acaba! Bu deyişin, tek başına bırakıldığında. Bir dizi yanlışa yol açacağını. Ben hep düşünmüşümdür ki. Bu sözleri, fransız yazar Alphonse Karr’ ın deyişi ile birlikte anlamak gerekir. O da demiştir ki: “Ne kadar çok değişirse, o kadar aynı kalır”. Yani. Değişim, değişim olsun diye yapılmaz! Değişim, sadece, sorunları çözmek için de yapılamaz. Değişim, bir şeyleri sürdürmek. Bir şeyleri korumak için yapılır! Tek başına değişim. Köksüzdür. Köksüz değişim, insanı da toplumu da çalı yapar. En hafif bir rüzgarda. Oradan oraya savrulur durursun. Ama, Köklü değişim insanı çınar yapar. Kökten beslenen dallar geleceğe uzanır.

Şimdi soracaksınız muhtemelen: “ Korunacak, sürdürülecek olan nedir?” diye.  Bunu bir soru ile açıklayalım. Değişim iddiası ile ortaya çıkanların. Daha en başta. Yola çıkarken cevaplamaları gereken, basit bir soru bu: “Neler değişmeyecek?” Bu soru, o kadar önemlidir ki. Eğer ki, bu soruya cevap verilemez ise. Değişimciler, bir süre sonra, bir değişim okyanusunda boğulmaya  yelken açıyorlar demektir.

Çünkü, her değişim daima başka değişimlere ihtiyaç gösterir. Ve her değişimin bir “zamanlama” sı vardır. Ve her değişimde, hiçbir zaman “evdeki hesap çarşıya uymaz!”. Değişimden değişime. Akıntılar öyle bir sürükler ki. Yol kaybedilir. Kıyılar görünmez olur. Ve bir anda. Başka niyetlerin bir “aparat” ı oluverir değişim yolcusu.

İşte tam da bu nedenle. Öncelikle o soruyu sorup. Cevabı verilmeli. Yani değişimi anladık da. “Değişmeyecek olan nedir?”. Soru bu! Çünkü, değişimin referansı değişmeyenlerdir. Çünkü ancak değişmeyenler. Değişimin yönünü. Değişimin kapsamını belirler.  Değişmeyen “öz” dür. Değişmeyen “kök” dür. Değişim yolculuğuna niyetlendiysen eğer. Kılavuzun da, pusulan da değişmeyenlerdir.

Peki nedir bu kılavuz derseniz. Değişim konusu. Çok yükseklerde konuşulduğundan. İsterseniz. En üst akıla, Atatürke kulak verelim. Mustafa Kemal 1 Aralık 1921’de Meclis konuşmasında şöyle der: “Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyet-i milliyece mücadeleyi öngören bir mesleği takip eden insanlarız… Fakat ne yapalım ki, demokrasiye benzemiyormuş. Sosyalizme benzemiyormuş. Hiçbir şeye benzemiyormuş. Efendiler biz benzememekle ve benzetmemekle iftihar etmeliyiz çünkü biz bize benzeriz

Evet,  kılavuz bu: Bizi biz yapanlar!

Tibetin ruhani lideri Dalai Lama, ne güzel özetlemiş: “ Değişmek için kollarınızı açın, ancak /sizi siz yapan/ değerlerinizi bırakmayın.” Yani. Değişim hırsı ile. Köklerinizden kopmayın. Ama eğer ki değişim adına. Değerlerinizi yıpratıp. Yoldan çıktıysanız da. Öncelikli işiniz. Özünüze dönmek olsun.

Yani değişmeyene doğru evrilmek. Değişmeyene doğru değişmek.

Devamı gelecek >>

İzleyen yazı : Değişim 2 –

Yorum bırakın