Muhtar 2 – Askıda Mantık!

Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var. Mevlana (1207 – 1273)(Fars tasavvufçu ve sufi bir mistik şair)

Hayat bu! Bir bakarız. Karşımıza yollar çıkar. Her bir yola gidemeyeceğimiz için. Birini seçeriz. Ve bu yolda ilerleriz. Sonra… Bir noktaya gelince. Bi bakarız. Yeniden karşımıza yollar çıkar. Ve yine biz. Yollardan birini seçip. Hayatımıza devam ederiz… Bu hep böyle sürer gider… Durum böyle olunca.. İnsanın aklına şu soru düşer: “Biz bu seçimleri. Neye dayanarak yapmalıyız?” diye…

Okumaya devam et

Tesadüf Kapıları

Onlar. İki yolcu. Yoldalar. Kapılar açılıyor. Kapılar kapanıyor önlerinde. Tesadüflerin açtığı kapılar. Ve kapattığı. Her insana olduğu gibi.

Onlar. İki arkadaş değil! İki farklı ülkeden. İki farklı insan. Onsekizinci yüzyıldan. Birbirlerini tanımazlardı. Bunlardan birinin önünde. Sanat kapısı açıldı. Girdi o kapıdan. Ressam olmak istiyordu. Ressamlığa büyük merak duyuyordu. Çocukluğundan beri. Kendisini ressamlığa adamıştı adeta. Diğeri ise, 15 yaşındayken. Kasap çırağı olarak yaptı eğitimini. Kasaplık kapısı açıldı önüne. Kasaplık diplomasını aldı. Köy yaşamının sadeliği içinde büyüdü. Babasının yanında çalışmaya başladı. Kasaplık ve hancılıkla. Onlar iki arkadaş değildi. Biri ressamlık yolundaydı. Diğeri de kasaplık. Ama daha. Açılacak kapanacak çok kapı vardı. Önlerinde.

Okumaya devam et