Yaprak 5 – Kedi

“İnsan için, öğretmenin doğa, kitabın insanlık ve okulun yaşam olduğu bir gün gelecek mi?” Halil Cibran  (1883 – 1931 / Lübnan asıllı amerikalı Ressam, şair, filozof)

Demiştim ki arkadaşıma… Şimdi bir an için düşün. Tersten düşün. Mesela. Görme duyumuz olmasaydı. İnsanlar. Görmek ile ilgili bir duyunun varlığını bilmeseydi. Acaba nasıl bir dünya kurardık ? Acaba. Geriye kalan. Dört duyu ile evreni nasıl algılardık?.. Evet tam da bu şekilde sormuştum..  Sormuştum ama. Aslında bu bir cevaptı… Bu neyin cevabıydı?

Okumaya devam et

Hasan ile Vakur 4 – Ceviz

Tamam Hasan amca. “Sahip olmak ya da olmak”. Tüm mesele bu!..Sahip olmayı anlıyorum. Ama. Olmak! Bu nedir? …“İyi soru evlat. Herkes. Senin gibi. Sahip olmayı. Çok iyi anlıyor. Çok iyi biliyor. Çünkü. Herkesin hayatı bunun üzerinden yürüyor. Sonuç olarak. Herkes sahip olmak istiyor. Bir servete. Bir eve. Bir toprağa. Bir arabaya. Eşyalara. Bir makama. Bir ünvana. Bir koltuğa…. Bilgilere. İlişkilere. Nasıl diyorsunuz?“Network” e… Bugün bana. “Hayat nasıl bir şeydir’ diye soracak olsan.. Cevabım çok açık olur…

Okumaya devam et

İmam’ın Hutbesi 3 – Karga Kondu!

 

Kargalar. Uçtular, uç tu lar, u ç t u l a a r.. Gidip o dala kondular. Ve başladılar gülmeye… Hay Allah! Karga da nereden çıktı? Konumuz başkaydı.. Konumuz üçgenlerdi. Öyle değil mi? İstanbul derslerinin toparlandığı üçgenler. Yetenek üçgenleri. “Olmak” derken. “Yapmak” derken. Ve sıra. Şimdi sıra son üçgene gelmişti: “Düşünmek” üçgeni. Oradan devam edeyim… İlk iki üçgende. Çok şey var. Ama. Bir şey eksik!

Okumaya devam et