Yabancı 18 – Kiraz Ağacı

Eğer su kaynağı, senin kendi ruhundan fışkırmazsa, susuzluğunu dindiremezsin.” / Wolfgang Van Goethe.(1749 – 1832 / Alman hezarfen, edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğa bilimci.)

Bana göre. Mutluluk, “kendini iyi hissetmektir” demiştim… Bu nedir? Bu nasıl anlaşılır? diye sormaya kalkarsanız eğer. Derim ki. Unut gitsin bu soruyu! Asla ve asla. Bunu anlamaya çalışma! Bu duyguyu sadece hisset ve yaşa. Bil ki.  Bunu anlamaya çalıştığın an. Düşünceler ortaya çıkar. Mantık çalışmaya başlar. Ve tüm duygular. Adım adım seni terkeder. Düşünmeye başlarsan eğer. Mantık ve akıl, iyi hissetme duygularının hepsini. Siler süpürür..

Okumaya devam et

Yabancı 17 – Akarsu

Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer ve bilirsin, o nehir asla durmaz. / Jean-Christophe Grangé ( Doğum:1961 ) / Fransız yazar, gazeteci ve senarist.

İnsan yalnızdır! Etrafında bir çok şey olsa da. İnsan sonuç olarak. Yalnız gelir. Yalnız gider. Bu kısa sürede de, yalnız yaşar. Bunu “bencillik” olarak anlamayın. Bunun anlamı. İnsanın, her durumda.  Kendisiyle yaşamasıdır… İnsan. Nerede olursa olsun. Ne yaparsa yapsın. Kimlerle olursa olsun… Her durumda. Düşünce ve duygularıyla. Kendisiyle yaşar!

Okumaya devam et

İTÜ 4 – Zehir Mustafa

Ömrümüz tesadüflerin verdiği malzemelerle yapılır. Abdülhak Şinasi Hisar ( 1887 – 1963) Türk yazar.

İTÜ hayalim olmadı. İTÜ mizacıma da uygun değildi. Yani İTÜ ve ben ayrı dünyalardaydık. Ama yolumuz kesişti. En baştan söylemeliyim: İyi ki de kesişti! Ama nasıl oldu da, rastlaştık İTÜ ve ben!.. Buna değişik isimler takabiliriz! Ama bence, bu buluşmayı sağlayan. Tek kelime ile. Tesadüflerdir… Sokrates, “Kâinatta, tesadüfe tesadüf etmek imkânsızdırdemiş olsa da. Ben, kendi hayatıma bakınca. Tesadüflere inanma konusunda inatçıyım.

Okumaya devam et

Muhtar 2 – Askıda Mantık!

Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var. Mevlana (1207 – 1273)(Fars tasavvufçu ve sufi bir mistik şair)

Hayat bu! Bir bakarız. Karşımıza yollar çıkar. Her bir yola gidemeyeceğimiz için. Birini seçeriz. Ve bu yolda ilerleriz. Sonra… Bir noktaya gelince. Bi bakarız. Yeniden karşımıza yollar çıkar. Ve yine biz. Yollardan birini seçip. Hayatımıza devam ederiz… Bu hep böyle sürer gider… Durum böyle olunca.. İnsanın aklına şu soru düşer: “Biz bu seçimleri. Neye dayanarak yapmalıyız?” diye…

Okumaya devam et