Yabancı 10 – Bay Trubs

“Eskiden dünyada, görünüşte dağınık ama iç dünyaları derli toplu insanlar vardı. Oysa şimdikilerin dış görünüşleri derli toplu ama iç dünyaları dağınık.” Sadi Şirazi (1210 – 1292 / Fars şair ve islam alimi)

Tabii ki, kedi olalım demiyorum! Ama kedilere bakıp. Onları izleyince. Onların davranışları üzerinde düşününce. İster istemez, insanlarla karşılaştırıyorum. Sonrasında da. Her seferinde. İnsanlar dünyasında bir şeylerin ters gittiği duygusuna kapılıyorum. İnsanlar dünyası bana bi tuhaf. Hem zalim. Hem de komik geliyor. Bu garip bir his! Ama beni düşündürüyor.

Okumaya devam et

Yabancı 8 – Hazine

“Kimse mutsuz değildir; sadece bazıları çocukluğunu kaybetmiştir.” William James (1842 – 1910) Amerikalı filozof ve psikolog

Gördünüz işte!

Pencere camının önüne gelip. Masum bakışlarla. Sakin hareketlerle. Meraklı arayışlar yapan bir kedi ile yolum kesişince. Onun, aramızdaki engelleri aşmak için. Çareler arayıp. Gösterdiği çabaları farkedince….Düşüncelerim buralara kadar geliverdi… O kedi beni düşünmeye itti. Ve ben de,  farkında bile olmadan. İç dünyamda bir yola çıktım

Okumaya devam et

Yabancı 7 – Saklı Yolculuk

Yapmaya değecek tek yolculuk içimize yapacağımız yolculukturSusanna Tamarro (1957 – ) / İtalyan yazar.

Ne ise o olmak” Zor bir iş! Bitmeyen bir iş!

Tabiattaki her bir canlı. Ne ise odur. Bunun tek bir istisnası var. O da “insan”dır. Tabiatın bir canlısı olduğunu farkedemeyen. Farketse bile, giderek unutan. Sekiz asırlık karanlık bir dönemin ardından. Bilim, sanat ve düşünce dünyasında büyük atılımlar yapmaya başlayan. Bunun yarattığı gururla, kendisini evrenin merkezinde gören  insan. Git gide. Evrene, tabiata ve kendisine. Bir dizi, yeni ve değişik anlamlar yükleyip durmuş. Kendi varlığının dışına taşıp. Kendisine yabancılaşmış.  Sonunda da, iyiden iyiye. Kafası karışmıştır. O kadar ki…

Okumaya devam et

Yabancı 1 – Platonik

Sana ışık tutanlara sırtını dönersen, göreceğin tek şey kendi karanlığındır”  René Descartes (1596 – 1650 / Fransız filozof, matematikçi ve bilim insanı. Modern felsefenin kurucusu)

Sabah. Mutfak kepengini açtığımda. Sesi duyar duymaz. Bir yerlerden fırlayıp. Mutfak camının o daracık kenarına yerleşip. Tatlı tatlı yüzüme bakar. Anlarım ki. “benim karnım aç!” der..

Eve döndüğümde. Hangi saat olursa olsun. Beni o karşılar. Arabanın yanına yanaşır. Bahçedeki ortancanın yapraklarına sürtünür. Okşarmış gibi. Anlarım ki. “Ben oynamak istiyorum” der.

Okumaya devam et