Yılbaşı Oyunu 3 – Sadece yaşayın

“İyi yaşamak için acele et ve şunu bil ki her gün, başlı başına bir hayattır.” L. Annaeus Seneca (MÖ.4 – MS.65 / Romalı düşünür, devlet adamı ve oyun yazarı)

Zamanı saymıyorum. Zamana karşı saygısızım.

Zamanı saymadığınızda. Saymamaya başladığınızda. Ne oluyor bilir misiniz? Şu oluyor. Zaman ile ilgili. Zaman kavramı nedeniyle oluşan tüm sözcükler. Sizden. Adım adım uzaklaşıyor. Kayboluyor. Ve sonunda yok oluyor. Evet öyle! Yok oluyor. Hayatınızdan çıkıyor

Okumaya devam et

Yılbaşı Oyunu 2 – Delik Kova

Hayat ağır bir yük değildir, zaten yol uzun sürmeyecektir.Rabindranath Tagore (1861 – 1941 / Hintli şair, tiyatro yazarı, ressam)

Dedim ya! Basit bir kutu için. Bu kadar söz edildi! Çünkü. Bu kutu ile bir oyun oynayacağız. Bu, bir yeni yıl oyunu! Hadi şimdi ilk adım olarak. Ölçülerin birimlerini değiştirelim….Öncelikle, Sayılara uygun olan birimler seçelim. Mesela zaman ile ilgili olsun birimler. 365 in birimi gün olsun. Bu birim bu sayıya tam uyuyor. Bir yıldaki gün sayısını belirttiği için. O zaman, 24 rakamınınki de saat olabilir. Bu da, bir gündeki saat sayısı olduğundan. Eğer bu birimleri seçersek ne oluyor bakalım. Çarparak bulduğumuz 8760 rakamı. Bir yılın kaç saat olduğunu gösteriyor. Güzel! Oyun başlıyor…

Okumaya devam et

Yılbaşı Oyunu 1 – Yediyüz

 “Hayat, bir oyuna benzer; istediğimiz kartları elde etmek elimizde değildir, ama oynamak elimizdedir.” Terence Terentius (MÖ.195? – MÖ.159? / Tam adı Publius Terentius Afer olan Berberi  asıllı Latin komedya  yazarı)

Başlığa bakıp da yanılmayın. O sevimli bir sayı! Ama ben, sevimsiz bir konudan sözedeceğim! Sanırım bir çok kişi yazacaklarımdan memnun olmayacak. Aslında kötü bir şey söyleyecek değilim. Biraz hesap kitap yapıp. Bir tespit yapacağım. Yani konu sayılarla ilgili. Kimsenin bilmediği bir şeyden de bahsedecek değilim. Herkesin bildiği. Ama belki düşünmediği. Belki de düşünmek istemediği bir şeyi. Ölçüp biçeceğim. Hepsi bu!

Okumaya devam et

İTÜ 2 – İTÜ feylesofları

“İlim, ilim bilmektir. İlim, kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır.” YUNUS EMRE (1238 -1328) ( Türkçe şiirin öncüsü, Mutasavvıf ve Halk şairi)

Evet bugün. Bir zamanlar bizlere söylenmiş olan “Oku da adam ol!” sözlerini kullanamıyorum. Bugün. Okumanın amacına ve şekline bakınca derdim ki: “Oku da cahil ol!” Böyle derdim. Ama öte yandan. Okumamış. Okuyamamış. Ama adam olmuş öyle insanlara rastladım ki… İyi ki de rastlamışım!.. Onlar, tam da. Mustafa Kemal’ in tanımladığı insanlardı…Sanırım 1922 de. Bursada, bir öğretmenler toplantısında. Mustafa Kemal der ki….

Okumaya devam et

İTÜ 1 : İTÜ Hayatımda olmasaydı…

“Taş yerinde ağırdır” Türk atasözü

İTÜ. İstanbul Teknik Üniversitesinin kısaltılmış hali. İTÜ. Bu bir kurum. Benim hayatımın yarısından çoğu orada geçti. Bugün 250. yılına ulaşmış İTÜ’nün. Neredeyse beşte birinde beraber olduk. Bu sebeple düşünüyorum ki. Bu soruyu sorma hakkım var! Ama cevaplayabilir miyim. İşte onu bilemem. Sadece deneyebilirim… Soru şu: Eğer İTÜ hayatımda olmasaydı. Nasıl bir hayatım olurdu?

Okumaya devam et

Sonuç 3 – …. demek ki varım!

“Ya susmak ya da suskunluktan daha kıymetli bir söz söylemek gerekir.” Pisagor (MÖ.570 – MÖ.495 / Antik İyonya düşünürü)

Bir yanda düşünceler. Öte yanda eylemler. Düşünüyoruz ve yapıyoruz. Anahtar da elimizde: 3T! Yani, neyi, nasıl ve neden yapacağımızı da biliyoruz. Ama gel gör ki. Yapamıyoruz! İstesek de yapamıyoruz! Çünkü, günümüz dünyasında. Düşünce ile eylemin arası giderek açılıyor. Bu aralığa bazı yeni unsurlar sızıyor.  Düşünceler mütasyona uğruyor. Ve eylem, düşünceden uzaklaşıp. Yerini kaptırmaya başlıyor…

Okumaya devam et

Sonuçlar 2 – Şifreli Anahtar

İnsanın kendisiyle yüzleşmeye yüzü yoksa, başkalarının hatalarıyla oynar durur…Oscar Wilde (1854 – 1900. İrlandalı şair ve yazar)

Gizli odanın anahtarını bulduk: Üç T. Bulmasına bulduk da. Bu anahtar nasıl kullanılır acaba! Bu anahtar, bildiğimiz kapı anahtarlarına benzemiyor. Önüne gelenin, anahtarı kapanın kullanabileceği bir anahtar gibi görünmüyor. Daha çok. Hazine girişlerindeki şifreli anahtarlar gibi duruyor… Doğru ya! İçimizdeki o  gizli oda da zaten bir hazine değil mi? Bastırılmış tüm duygular. Gizlenen tüm düşünceler o odada saklı değil mi?

Okumaya devam et

Sonuçlar 1 – Gizli oda

Dinle, yoksa dilin seni sağır eder. Yüzleş, yoksa kalbin seni esir eder. Anla, yoksa zihnin seni deli eder.Kızılderili Atasözü

Başarı” sözcüğü. İlgimi çekmeyen. Kullanmayı tercih etmediğim bir sözcüktür. Ben daha çok. “Sonuç” sözcüğünü kullanırım. Çünkü, bir sonuca. Başarı ya da başarısızlık olarak bakıldığında. Hayatın doğal akışı içinde. Hiç de anlamı olmayan bir mücadele alanı açılıp. Gereksiz duygusal iniş ve çıkışlara sebep olunur. Gerçeklerden uzaklaşılır!

Okumaya devam et

Güncel 1 – İttifaklaşamayan İttifak

Yanlış sonsuz şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir.” (J.J.Rousseau (1712 – 1778 / Cenevreli filozof ve yazar)

İttifak sözcüğü, devamlı olarak ortalarda dolanıp duruyor. Bir türlü de bitemiyor. Birileri, ölmüş bir ittifakı. Canlandırmaya umut bağlıyor. Geçmiş olsun! Bir diğeri ise. İttifaksızlık üzerinden kendisini kanıtlamaya çalışıyor. Sana da geçmiş olsun!  Bu arada, birileri de. Atı çalıp. At çoktan tükenip çökmüş bile olsa.  üsküdara geçmeye çabalıyor! Ne diyelim! Ona da helal olsun!

Okumaya devam et

Eski Kafa 3 – Dilimlenen Kuşaklar

“….. gençler, yaşlılar,…. Bu tür sınıflandırmalar beni her zaman dehşete düşürmüştür. Ben her çehrede insan olmanın özgünlüğünü görürüm sadece”. Susanna Tamaro (1957 doğumlu. İtalyan yazar)

Eskiler yeniler derken. Kuşaklara takılıp kaldık! Kuşaklar deyince de. Eski ile yeninin  arasına sıkıştık. Hadi bu neyse!… Eski yeni muhabbeti! Her dönemde oluyor. Ama şimdilerde geleneksel eski yeni ayrımı yetmedi. Kuşaklar  ince ince bölünüyor! Dilim dilim parçalanıyor!.. Neyin uğrunaysa?

Okumaya devam et